Annem Dünkü Geceye Doyamamış
Gece boyunca annem Rachel’la yaptığımız şeyin sesi duvarlara çarpıp geri dönüyordu. Babamın duymamış olması tam mucize. Kadın resmen delirmişti; yatağın üstünde inleye inleye sikişiyordu. İşimiz bittiğinde bile durmadı—kondomu çıkarıp içindekini ağzına boşalttı, tek damla bırakmadı. Sonra hiçbir şey olmamış gibi odasına döndü.
Sabah gözümü açtığımda kapım aralıktı. İçeri üvey annem girdi.
“Dantelli külotumu burada unutmuşum,” dedi. Sözde bahaneydi bu. Bakışları çoktan aşağıya kaymıştı—şortumun altındaki sabah sertliği barizdi. Dudakları kıvrıldı.
“Demek hâlâ aklındayım,” dedi fısıltıyla.
Üzerindeki siyah, zarif elbiseyi yavaşça çıkardı. İçinde sütyen bile yoktu. Dolu memeleri önümde sallandı, gözlerim dondu kaldı. Yatağa dizlerinin üstüne çöktü, şortumu indirip aletimi eline aldı. Burnundan sert bir nefes verip:
“Dünkü yetmedi bana,” dedi.
Ağzına almadan önce gözlerimin içine baktı. Derin, ıslak bir sakso çekti—yavaş değildi, tam bir açlık vardı kadında. Dayanamadım, yatağa yatırdım onu. Islak amı çoktan beni bekliyordu. Beni içine çekerken tırnakları sırtıma battı.
Önce sakin başladı, sonra iyice hızlandı.
“Bir daha durmak yok… Artık benimlesin,” diye inledi.
Bu kez korunma yoktu. Umursamadı. Kalçalarını bastırıp beni daha derine aldı. Boşaldığımda titredi ama bırakmadı, üstümde kalmaya devam etti. Aletim inmediğini görünce tekrar aşağı indi ve kanını emen vampir gibi yeniden ağzına aldı, temizledi, yuttu.
Yanıma uzandı ve gülümseyerek söyledi:
“Baban yakında iş gezisine çıkıyor. Hazırlan Alex… Evde olduğumuz her dakika sikişeceğiz.”
Bu artık gizli kaçamak değildi.
Bu, bizim yeni düzenimizdi.




